8 Mart Dünya Kadınlar Günü için ilk defa sahneye çıkan kadınlar ve onlara eşlik eden amatör oyuncular, gönüllülük esasıyla bir araya gelerek oyunu sergiledi.
Oyunun yazımında ve yönetiminde görev alan Üsküdar Aile Dayanışma Merkezi Koordinatörü Emir Sultan Baryaman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Oyunda oynayanlar, bizim tamamen kadın merkezimizde birtakım faaliyetlere katılan kadınlar. Bu kadınlarla, biz her sene önemli günde bir etkinlik planlıyoruz. 2022de tekrar bir sahne gösterisi planlamıştık. Orada biraz biyografi kullanmıştık. O zaman daha küçük bir kadroyla daha basit bir gösteriydi.” dedi.
Baryaman, üç ay gibi kısa bir sürede yoğun emekle oyun için hazırlandıklarını aktararak, “10 kişilik bir kadroyla, üç hikayeden oluşan bir oyunu kendimiz yazdık ve tasarladık. Kostümünden dekoruna, oyunun sözlerine, müziklerine kadar hepsini kendimiz seçtik.” diye konuştu.
“KADINLARIN AYAKLARI ÜZERİNDE DURMALARINI SAĞLAMALARI İÇİN REHABİLİTASYON PROGRAMI HAZIRLIYORUZ”
Üsküdar Belediyesi Meclis Üyesi Adayı Özlem Bağlar da Üsküdar Kadın Dayanışma Merkezi’nin bir proje çalışması olduğunu belirterek, şöyle dedi:
“Eşinden şiddet görmüş, savunmasız kalmış, incinmiş, bağışıklığı düşmüş hanımlar, buraya başvurarak kendilerini güçlendirmemiz için ne gerekiyorsa bizden talep ediyorlar. Biz de uzman sosyoloğumuz, klinik psikoloğumuz, sosyal hizmet uzmanı arkadaşlarımızla beraber bu kadınları güçlendirmek, ayakları üzerinde durmalarını sağlamaları için gerekli rehabilitasyon programını hazırlıyoruz. Bu rehabilitasyon programı içinde psikolojik danışmanlık, rehabilitasyon hizmeti, fiziksel güçlendirme aktiviteleri, el sanatları ayrıca hukuki danışmanlık hizmetleri de var.”
“HAYATIN İÇİNDEKİ HER KADININ HİKAYESİ, KENDİ ÖZELİNDE ÇOK DEĞERLİ”
Oyunda “Nene Korkut” karakterini canlandıran Ece Ilgaz, “25 Kasım 2022’de yine bu ekiple birlikte ‘Bir Varlık Masalı’ adlı tiyatro oyununu yazdık ve ben Hz. Asiye’yi canlandırdım. Şimdi ise prenses Hera’nın ve Hz. Hacer’in hikayesini anlatan bir Anadolu kadınını canlandırıyorum. Hayatın içindeki her kadının hikayesinin kendi özelinde çok değerli olduğunu düşünüyorum. Sanat sadece eğlenmek için değil, kadim değerlerimizin hatırlanması, tarihsel şahsiyetlerin ve geleneğin kuşaklara aktarımı konusunda çok önemli bir araç, tiyatro da bunun bir dalı.” değerlendirmesini yaptı.
Oyunda “Tayakadın” karakterini oynayan Filiz Çelen, “Anaokulu öğretmenliği yaparken çocuklara sahne etkinliği hazırlardık. Onlardan daha çok heyecanlanırdım. Hiç kendim için etkinlik hazırlamadım. Bu çok heyecanlı bir şey, çocukluk hayalimi gerçekleştiriyorum, çok mutluyum.” şeklinde konuştu.
Rolüne çalışırken genel kültür seviyesinin arttığını söyleyen Melek Hande Dönmez ise şunları söyledi:
“Üniversite öğrencisiyim, okul harçlığımı çıkarmak için partilerde palyaço, Sindirella, Pamuk Prenses kostümüyle çocukları eğlendiriyorum. O karakterler bir tür taklit ama bu oyundaki rolüm tamamen gerçek bir karakter oluşturmamı sağladı. Yönetmenim oyun taslağını verdi ve üzerine ne katmak istersen kat oyun da rol de senin dedi. Bunu yapmak çok heyecan verici bir şey. Çünkü çok araştırma yaptım, nefes egzersizleri yaptık ekipçe, bu telaffuzumu bile etkiledi. Bize bu imkanı sağladığı için Üsküdar Belediyesine çok teşekkür ediyorum.”
Senaryosu, kostümleri ve sahne tasarımı tamamen gönüllü kadınlar tarafından yapılan “Nene Korkut Hikayesi” oyunu bir Anadolu kadınının oba kızlarına anlattığı hikayeleri ele alıyor.
